Titanik’in batması, bir Nazi propaganda filmine ve Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet’in başrollerini paylaştığı Oscar ödüllü “Titanic” filmine ilham kaynağı oldu. 1942’nin başlarında, “Güney Atlantik Kraliçesi” lakaplı bir zamanların lüks okyanus gemisi SS Cap Arcona, tasarımı RMS Titanic’e benzediği için bir Nazi fabrikasyonunda başrolü üstlendi.
BBC Türkçe’ye göre, Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels, Titanik’in Kuzey Atlantik sularına batmasını çok farklı bir şekilde ele alan ve kazayı Anglo-Amerikan açgözlülüğünün bir sonucu olarak tasvir eden bir senaryoya rastladı. ‘Nazi Titanik’ kitabının yazarı Profesör Robert Watson, BBC’ye şunları söyledi: “Goebbels ve Naziler o zamana kadar yüzlerce propaganda filmi çekmişti ama bu sefer farklı bir şey istiyorlardı. 1942’de Almanya savaşta ciddi yenilgilerle karşı karşıyaydı. Goebbels Propaganda cephesinde başarılı olmanın önemli olduğunu düşünüyordum” dedi.
‘GOEBBELS KASABLANKA’YA CEVAP VERMEK İÇİN HERHANGİ BİR MASRAFTAN KAÇINMADI’
Goebbels, ‘Casablanca’ filminin başarısına ‘şaşırmıştı’. Aynı yıl vizyona giren “Titanic” de güçlü bir anti-faşist anlatıyı popüler hale getirdi. Bu nedenle Goebbels, müttefiklere Titanik trajedisinin “Nazileştirilmiş” versiyonuyla cevap vermek istedi. prof. Watson, “Goebbles, ‘Kazablanka’ya ‘karşılık vermek’ için hiçbir masraftan kaçınmak istedi ve buna kendi Titanik’leri Cap Arcona’yı kullanmak da dahildi. Gemiler temelde aynıydı, Cap Arcona’nın bacaları Titanik’ten bir şey eksikti. Ancak görüntüler Bunun için sahte baca eklendi” dedi.
Goebbels, savaş sırasında üretim için büyük bütçeler ayırdı. prof. Watson, kitabında filmin bütçesinin dört milyon reichsmark (1924 ile 1948 arasında kullanılan Alman para birimi) olduğunu belirtmişti. Bu, onu şimdiye kadar yapılmış en pahalı filmlerden biri yapar. Yüzlerce asker cepheden alınarak figüran olarak kullanıldı ve Sybila Schmidt gibi Almanya’nın bazı ünlü film yıldızları oynadı.
Projeye atanan yönetmen Herbert Selpin, Nazi yetkililerinin çekim programına müdahalesini eleştirdi, bu nedenle tutuklandı ve Goebbels tarafından bizzat sorguya çekildi. Selpin daha sonra hücresinde asılı halde bulundu.
1943 yapımı filmin afişi.‘İngiltere’nin bitmeyen kâr arayışının durumu’
Merkezinde ‘sert’ bir propaganda bulunan film, Titanic’in tek bir Alman mürettebatının buzla dolu Kuzey Atlantik sularında gemiyi yavaşlatma çabalarına rağmen, İngiliz gemi sahiplerinin açgözlülüğü sonucu meydana gelen kazayı anlatıyordu. Alman sonsözü, 1.500’den fazla yolcunun ölümünün “İngiltere’nin bitmeyen kâr arayışının ebedi bir kınanması” olduğunu okur.
.Alman tarihçi Alex Von Lunen, “Bu Titanik filmi, bazı Nazilerin propagandanın neler yapabileceğine dair yanlış anlamalarını gösteriyor. Gerçekten ‘insanları bir araya getirirsek, bu savaşı yine kazanabiliriz’ gibi bir şey hissettiler. Daha sonra sinemada olanlar, onu bile yapıyor. daha ilginç.” Von Lunen, Goebbels’in filmi izledikten sonra sahnelerin fazla gerçekçi olduğunu ve sivillerin hava saldırılarından korkacağını ve paniğe neden olacağını düşünerek filmin Alman sinemalarında gösterilmesini nasıl yasakladığını da açıklıyor. “Bu bir sorun haline geldi. Bu, Nazilerin gerçek hayattaki Alman subaylarına göndermek istediği bir mesaj değildi” dedi.
prof. Watson kitabında, filmin başlangıçta yalnızca Alman işgali altındaki bölgelerde gösterildiğini ve Nazi arşivlerinde yeniden keşfedildiği 1949 yılına kadar Almanya’da gösterilmediğini belirtti. Watson, “Politik mesajına rağmen, film teknolojik olarak etkileyici. Bunun bir örneği, kalitesi ve gerçekçiliği için Nazi yapımından sahneler kullanan Titanik hakkında 1958 İngiliz filmi ‘A Night to Remember’dır” dedi. .
FİLM BAŞARISIZ OLDUĞUNDAN SONRA GEMİ BİR NAZİ CEZASESİ OLDU
Nazi Titanik sinemasının başarısızlığının ardından, 1945’te Cap Arcona, Nazi suçlarının kanıtlarını gizlemek için toplama kamplarından nakledilen mahkumlar için bir hapishane gemisi oldu. prof. Watson, gemiye 3 Mayıs’ta İngiliz Hava Kuvvetleri bombaları çarptığında gemide en az 5.000 kişinin olduğunu tahmin ettiğini söyledi. İngilizler arasında yakalanmaktan kaçmaya çalışan SS subayları olabileceğini düşündü. 300’den az kişinin hayatta kalmış olabileceğini belirtiyor.
Aynı hedefle kullanılan diğer iki gemi vuruldu. Bunun sayıyı 7.000’e yükselttiği varsayılmaktadır.
