20 bin haneden toplanacak veriler geleceği şekillendirecek
‘2024 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Projesi’ne ilişkin işbirliği protokolü, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜBİTAK, Hacettepe ve Marmara üniversiteleri arasında Başkanlıkta düzenlenen törenle imzalandı.
Törende söz alan Şenel, ülkelerin demografik yapılarındaki değişimlerin, iş gücü piyasaları, sosyal güvenlik sistemleri, kamu gelir ve gider dengesi, kamu hizmetleri ve finansman ihtiyaçlarını etkilediğini söyledi. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın 1968’ten beri her 5 yılda bir yapıldığını anımsatan Şenel, bu araştırmanın 12’ncisini başlatacaklarını söyledi. Şenel, araştırmanın, başka bir veri kaynağından sağlanamayan doğum, ölüm ve göç göstergelerinin zaman içindeki değişimini, bu değişimde etkili olan faktörleri ortaya koyduğunu ve bu alanlarda geliştirilecek politika ve stratejilere yön verdiğini ifade etti.
Sağlık Bakanlığı’na önemli bir kaynak
Şenel Asöz konusu araştırmayla, Türkiye’de demografik olgular hakkında bilgi sağlayarak, günümüzdeki ve gelecekteki demografik, toplumsal ve anne-çocuk sağlığına ilişkin politikaların biçimlendirilmesine ve yeni stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti. ve araştırma kapsamında ele alınacak konulara işaret etti:
Şenel, Sağlık Bakanlığı için önem taşıyan doğum öncesi bakım, doğum hizmetleri, doğum sonrası bakım, aşı ve anne çocuk sağlığı gibi konular hakkında bilgi toplanacağını da bildirerek, “Ülkemiz, coğrafi konumu ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi nedeniyle yoğun düzensiz göçle karşı karşıya kalarak, 2015’ten bu yana dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülke konumuna gelmiştir. Bu konuda ülke olarak yabancıların sosyal, ekonomik ve kültürel hayata uyumlarını desteklemeye çalışıyoruz, kanıta dayalı, bütüncül, etkin ve sürdürülebilir bir göç yönetimini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
“Doğurganlık hızı yüzde 1.51’e inmiş durumda”
Son yıllarda Türkiye’nin nüfus doğurganlık hızının giderek düştüğüne, 2023 verilerine göre 1,51 seviyesine kadar indiğine ve yaşlı nüfusun da giderek arttığına dikkati çeken Şenel, “Doğurganlığın azalması ve nüfusun yaşlanması, iş gücü piyasamız, kalkınma potansiyelimiz ve ülkemizin uzun vadeli refahı üzerinde baskı oluşturmaktadır. Kalkınma hızının yavaşlamasını önlemek ve daha dinç, dirençli bir toplumsal yapıyı korumak için sağlıklı ve dinamik nüfus yapımızın sürdürülmesi önemlidir. Türkiye, sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek için hem toplumsal yapıda güçlü bir bütünlük hem de ekonomik ilerlemede iyi bir ivme sağlayan etkin bir nüfus politikasına büyük önem vermektedir.” diye konuştu.
Şenel, genç ve dinamik nüfus yapısının sürdürülebilmesinin önemine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Güçlü aileleri destekleyerek ve demografik zorlukları etkili kalkınma politikalarıyla ele alarak gelecek nesillerimiz için daha sürdürülebilir gelecek inşa edeceğiz. Bu amaçla etkin politikaların geliştirilmesi ve uygulanmasında bilimsel araştırmaların rolü büyüktür.”